Ece CEYHUN
Reel sektörün en çok şikayet ettiği ve çözüm istediği konuların başında finansman sorunu gelirken Türk bankacılık sektörünün Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, ‘gümbür gümbür bir kredi talebinin’ olmadığını söyledi. Recep Baştuğ, yaşanan sorunun likidite değil maliyet problemi olduğu tespitini yaptı.
Reel sektörün geçtiğimiz 2-2.5 yıllık, mevduatın yüzde 30 ile kredinin ise yüzde 14 faiz ile kullanıldığı dönemde sermaye birikimi yarattığına da işaret eden Recep Baştuğ “35 yıldır bu işi yapıyorum bu kadar sağlam şirket bilançoları görmedim” ifadesini kullandı. Bankalara yansıyan büyük bir talep olmadığını da belirten Baştuğ şöyle konuştu: “Yüzde 2.5’luk limiti doldurdu ve gümbür gümbür bir talep var diyebileceğimiz bir ortamda yok. Türkiye seçimden önce olması gerekenin çok altında bir kredi maliyeti ile çalıştı.
Biz seçime kadar mevduatı yüzde 30 ile mal edip yüzde 14 ile kredi verdik. Bu bir transferdi, yapıldı. 2-2.5 yıldır şirket bilançolarında güçlü bir sermaye birikimi yaratıldı. Bu sermaye birikimi bir tek yukarda olmadı. Dolayısıyla 2024’te şirketlerin etkilenmeyeceğini düşünüyorum. İSO 500 verilerine bakıyorsunuz sermaye karlılığı bankacılık hariç çok iyi. Münferit şeyler olabilir ama genel bir sıkıntı beklemiyorum.”
“Mevduatın bize maliyeti yüzde 48”
Baştuğ, reel sektör ile bankacılık sektörünün dengeye 2024’ten itibaren geleceği öngörüsüyle hareket ettiklerini de anlattığı konuşmasında öncelikle “Biz regülasyonun koyduğu sınırlamalarla yaşıyoruz” dedi ve tüzel tarafta yüzde 2.5 bireysel tarafta ise yüzde 3’lük sınıra işaret etti.
Şu an da her iki tarafta da istenilen kredi büyümelerinin olmadığının da altını çizen Baştuğ, mevduatın maliyetinin yüzde 40-50’lerde zorunlu karşılık dahil diğer maliyetlerin eklenmesi ile de 8-9 puanlık bir yük daha çıktığını anlatarak “Bize mevduatın gerçek maliyeti yüzde 48. Yüzde 50 ile verdiğimizde piyasa bu ürünü almıyor.
Bankalar birer ‘aracı’. Biz mevduat sahibinden alıp, sanayiciye kredi olarak veriyoruz. Maliyet yüzde 40 iken, onun üzerine yüzde 8-10 zorunlu karşılık maliyeti de eklenmişken, yüzde 50 ile krediyi mâl eden bankalardan yüzde 20 ile kredi bekleyenler evet; ulaşamayacaktır” açıklamasını yaptı.
“Arada ince bir çizgi var”
Belli bir dönem Türkiye’de maliyetinin çok altında kredi verildiğini hatırlatan Baştuğ, “Biz de verdik… Biz nasıl verdik? Biz bu kredileri daha kısa vadede verdik. Siz kendi ürettiğiniz mala yüzde 70-80 enflasyonu yaşatacaksınız sonra dönüp krediye erişim zorlaştı diyeceksiniz.
Hayır; krediye erişim zorlaşmadı. Şu anda biz yüzde 2.5’u başa baş dolduruyoruz. Sıkıntı olsa Merkez Bankası’na gider durumu anlatırız. Ucuz krediye ulaşamamakla, krediye ulaşamamak arasında ince bir çizgi olduğunu ulaşamayanın ‘ucuz’a ulaşamadığına inanıyorum” dedi.
Reel sektörün krediler yüzde 14’ler seviyesindeyken önden yüklemeli finansman kullandığını da hatırlatan Recep Baştuğ, şirketlerin bilançolarının da sağlam olduğunu gördüklerini, analiz ettiklerini de anlattı. Bundan sonraki süreçte konjonktürün getireceği zemin değişikliklerinin nasıl bir gelecek şekillendireceğini bugünden öngörmenin zorluğuna da değinen Baştuğ, “Bir sanayicimiz İSO 500’de en çok artan kalemin ticari borç olduğunu söylemiş. Doğru.
Bu ara dönemde bulamayanlar birbirini finanse etmeye başladı. Bu piyasanın da doğal dengesi” dedi ve ekledi: “2024 eninde sonunda orta yolu bulacağımız bir tarih olacak.” Baştuğ, önümüzdeki dönemde negatif trendler olsa da bu trendlerin ekonomiyi normale getireceğini de belirtti.
“Kredide büyüme yüzde 42’yi geçmez”
2024’te kredi büyümesine ilişkin tahminlerinin sorulması üzerine de Baştuğ, regülasyonlara atıfta bulunarak “Yüzde 2.5’luk çok ciddi bir kota var. Bunu yürüttüğünüz zaman da yüzde 42. Bu seviyenin üzerine çıkılmaz.
Bu seviyenin üstüne çıkmanın bedeli verdiğiniz kredinin 1.5 katı oranında bono almaktan geçiyor” bilgisini verdi. Baştuğ, büyümelerin gelecek dönemde enflasyonun altında kalacağına değinerek “Oluşacak (kredi) talep enflasyonun altında kalacak gibi görünüyor. Bunun üzerinde büyümek istesek de talep yok. Bu yüksek faiz ortamında olmasını da beklemiyoruz” diye konuştu.
“Rakamlar şimdi konuşmaya başladı”
Bankacılık sektörünün uzun bir dönem negatif marjlarla çalıştığını da vurgulayan Recep Baştuğ, “Seçimden önce politika faizi yüzde 8.5, bono faizi yüzde 10-11, mevduat faizi yüzde 30-31’lerde, bireysel kredi faizi yüzde 30, tüzel kredilerin faizi yüzde 14’tü. Şimdi sadeleşmeye yönlendik.
Bugünkü ortamda politika faizi yüzde 30 oldu. Kredi faizleri yüzde 40-50 aralığında. Mevduat faizleri yine yüzde 40-50 aralığında. 5-10 yıllık bono faizi yüzde 27-28’lere geldi. Arada korelasyon kuruldu ve rakamlar konuşmaya başladı. Bankaların marjları toplanıyor. KKM, TL derken bilançolarda marj problemi 2023’ün konusu olmaya devam edecek. 2024’te toparlanacak” dedi.
DDKKM’de mevduat sahibi güvendi
KKM’de banka olarak hem TL’den geçişte hem dövizden dönüşümde 15.5 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştıkları bilgisini veren Recep Baştuğ, bu rakamın bankacılıktaki en büyük ikinci hacmi olduğunu, TL’den dönüşümde yüzde 50’nin, dövizden dönüşümde ise yüzde 6’lık oranın TL mevduata döndüğünü aktardı. Baştuğ, “Bize göre kurda sakin seyir sürdüğü müddetçe bu oranlar bir yılın sonunda yüzde 50’yi bulacak. Mevduat sahibi de sürece güvendi” dedi. Baştuğ ayrıca ekonomi yönetimine ilişkin gelen sorulara da “Bizi çok anlayan bir yönetim var” yorumunu yaptı.
Enflasyon muhasebesine geçilmeli
BBVA’nın Arjantin ve Türkiye için enflasyon muhasebesi uyguladığını ve geçen yıl 58.5 milyar TL kar eden Garanti Bankası’nın IFRS’e göre değerlendirildikten sonra kârının İspanya’da 10 milyar TL olarak değerlendirildiğini anlatan Recep Baştuğ, “Enflasyon muhasebesini 2024’te umutla bekliyoruz. Böyle bir ihtiyaç var” diye konuştu. Baştuğ sermaye karlılığındaki düzelmenin de 2027’den önce olmasını beklemediklerinin de altını çizdi.
Enflasyon en çok bizi yoruyor
Türkiye ekonomisinde dengelenme ve normalleşme sürecinin başladığını Ortodoks politikalara kademeli bir geçiş yaşandığını anlatan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Biz bu geçişi pozitif görüyoruz. Yerinde adımlar atıldığını görüyoruz. Kademeli geçişte daha yapacağımız çok şey var. Doğal bir süreç var ve bu sürecin başındayız.
Bankacılık olarak aslında enflasyon en çok bizi yoruyor. Bizim sermayemiz para ve paranın korunacağı tek şey var enflasyon. Enflasyon kadar getiri elde etmek. Bankacılığın çok para kazandığı algısı var ama geçen yılın enflasyonu yüzde 72 iken bankacılığın sermaye getirisi yüzde 50’de kaldı. Bu sene de en iyi ihtimalle sermaye getirisi yüzde 40’ta kalacak. Bu da bankaların sermaye yitirdiğini gösteriyor” dedi.
Yatırımı ‘teşvik’ canlandırır
Türkiye’nin inanılmaz bir sanayisi ve kapasitesi olduğuna ama bugünkü maliyetlerle TL ile borçlanıp yeni yatırım yapacak bir ortam da olmadığına işaret eden Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Firmaların tamamında yatırım var. Ama bu yatırım başlamış, devam eden yatırım. Bu ortamda yatırımı canlandıracak tek şey teşvik görmüş finansman paketleri olacaktır.
Bizlerin kaynakları ve bu maliyetlerle bu dönemde yatırımı canlandırma olmaz. Merkez Bankası kaynaklarıyla daha selektif, daha doğru adreslere yönlendirirsek çok başarılı olacağını düşünüyorum. Yatırım yapmak için çok ciddi beklenti içinde olan firma var. Yatırımları da yaparsak ülke kazanacak” açıklamasını da yaptı. Baştuğ, Eximbank ve Merkez Bankası’nın kredi kanallarının açık olduğunu da hatırlattı.
Recep Baştuğ’dan notlar
-Recep Baştuğ, sektörün yurt dışı sendikasyon kredilerine ilişkin sorular üzerine, “Döviz cinsinden kredi talebi de yok. Sektör en büyük NPL’i de dövizli kredilerden proje kredilerinden yazdı” dedi. Dijitalleşmede ise büyük mesafeler aldıklarını aktaran Baştuğ, “Garanti BBVA olarak ayda 140 milyon işlem adedine geldik. Bunun yüzde 2.5’u şubelerde kalanı ATM ve dijitalde yapılıyor. Bizim 24 milyonun üzerinde müşterimiz var. 40’ın üzerinde de yazılım robotumuz var. Bazı vakalarda 7 milyon soruyu sorup 1 saniyede karar veriyor” şeklinde konuştu.
– Yabancı yatırımcıların durumuna ilişkin ise “Yurtdışının Türkiye’ye bakışı pozitife döndü, ancak daha ileri boyuta geçip yatırıma, nakde yansıması için yerel seçim sonrası mevcut politikaların devam ettiğinin teyidi gerekiyor” dedi.