Sıcak yaz aylarında çocukların sağlık durumuna dikkat!

Sıcak yaz aylarında dışarda geçirilen sürenin artması ile çocuklarda güneş çarpması, yanık, isilik gibi rahatsızlıklar çok daha sık görülebiliyor. Deniz ve havuzların kullanılması ile boğulma tehlikesine karşı da ebeveynlerin dikkat etmesi gerektiği hakkında Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Cerit önemli açıklamalarda bulundu.

Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Cerit, koşup oynarken düşme veya çarpma durumuna bağlı travmalar yaşanabileceğine değinerek şu noktalara dikkat çekti:

“İshal, kusma atakları, böcek, sinek ısırıkları, arı, yılan ve akrep sokmaları yaz aylarında çocuklarda sık görülen durumlardır. Dışarıda vakit geçirmek, bahar tatilleri veya yaz tatilleri için ortak bir faaliyettir. Ancak güneş ışınlarına karşı koruma sağlamayı unutmamak gerekiyor. Çocuklar yetişkinlere göre daha hassas olduklarından özellikle çocukların güneş ışınlarından korunmaları gerekiyor.”

CİLT KANSERİ TEHLİKESİNİ HAFİFE ALMAYIN

Özellikle yazın güneş yanmaları sonucunda ortaya çıkan belirtiler diğer yanmalarda olduğu gibi ciltte kızarma, sıcaklık artışı ve acı oluşturuyor. Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Cerit, şiddetli vakalarda, kabarma, ateş, titreme, baş ağrısı gibi durumların da görülebildiğini ifade ederek çocukları şemsiye altında veya gölgede tutmanın bile zaman zaman güneş ışınlarından korumaya yetmediğini vurguladı. Konu hakkında konuşan Cerit, “Ultraviyole ışınları, özellikle bir yaşın altındaki bebeklerin cildini olumsuz şekilde etkiler. Tekrarlayan güneş yanıklarının ileride cilt kanserine neden olabildiği biliniyor. Güneş yanığında en iyi tedavi yöntemi korunmaktır” dedi.

EN AZ OTUZ FAKTÖR

Güneş kremlerinin sürekli kullanılması gerektiğini söyleyen Cerit, bebeklere sıcak havalarda dışarıda gezdirilirken bile krem sürülmesi gerektiğini kaydetti. Güneş ışınlarının gölgede bile bebek ve çocuklara olumsuz etkilerinin olabildiğini söyleyen Cerit, güneş kremlerinin en az otuz koruma faktörlü olması gerektiğini ve aynı zamanda kullanılan kremlerin içerisinde katkı maddesinin bulunmaması gerektiğini belirtti. Otuz dakikada bir güneş kreminin yenilenmesini tavsiye eden Cerit, “Bir bebek güneş yanığı olursa, etkilenen bölgeye soğuk kompres uygulayın. Buzu direk olarak cilde temas ettirmemeye özen gösterin” dedi.
Güneş kremi kullanımı hakkında açıklamada bulunan Cerit, “Uygulamadan önce, alerjik reaksiyon için çocuğunuzun sırtındaki küçük bir alanda güneş koruyucuyu test edin. Göz kapaklarına sürmekten kaçının, kremi göz çevresine dikkatlice uygulayın. Yeterli güneş kremi uyguladığınızdan emin olun. Her bir saatte bir güneş koruyucu uygulayın veya yüzdükten ya da terledikten sonra tekrarlayın. Çocuğunuzda kızarma, ağrı veya ateşle sonuçlanan güneş yanıkları varsa mutlaka çocuk doktorunuza başvurun.” cümlelerine yer verdi.

KORUYUCU AKSESUARLAR TERCİH EDİLEBİLİR

Yaz aylarında gözlük, şapka, şemsiye kullanılabileceğini hatırlatan Cerit, “Bebeğinizi bir ağacın, şemsiyenin veya bebek arabasının gölgesinin altına taşıyın. Güneş yanığını önlemek için boynu gölgeleyen kenarlı şapkaları kullanın. Kolları ve bacakları kaplayan hafif, pamuklu kıyafetler giydirin.” ifadelerini kullandı.

D vitamininin birçok hastalıktan koruyucu özelliğinin olduğunu ve güneş koruyucuları kullanmadan önce çocukların en azından kol ve bacakların 15-20 dakika güneş ışınları ile direkt temas ettirilmesi gerektiğini belirten Cerit, çocukların güneşten mahrum bırakılmaması gerektiğini hatırlattı.

Cerit, özellikle güneş ışınlarının dik olduğu saatler olan sabah on bir ile akşam dört arasında güneşe çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini belirterek gölgede kalmaya özen gösterilmesini tavsiye  etti.

DENİZ VE HAVUZLAR MASUM OLMAYABİLİYOR

Yazın çocuklarda sık görülen sağlık sorunlarından birinin ishal olduğunu aktaran Cerit, üç aydan büyük bebek ve çocuklar için 24 saatte üçten fazla sulu ve fazla miktarda dışkılamanın ishal olarak tanımlandığını kaydetti.

Üç aydan küçük bebeklerde ise günde altı veya yedi defadan fazla bezden taşacak kadar bol ve sulu dışkı olması durumunun ishal olarak tanımlandığını söyleyen Cerit şu sözleri ekledi:

“Sıcak havalarda ishal en fazla beş yaşın altındaki çocukları etkiliyor. İshalin çocuklarda yaz mevsiminde artış göstermesinin birkaç nedeni vardır. Bunların en önemlisinin sıcak havalarda enfeksiyonu oluşturan virüs ile bakterilerin besinlerde kolay ve hızlı bir şekilde üreyebilmeleridir. İshale neden olan bir başka önemli etken ise hijenik olmayan içme sularının içerdikleri mikroplardır. Bunların yanı sıra çocukların deniz ve havuzlarda yuttukları mikroplu sularda ishale yol açabilir.”

SU KAYBINA DİKKAT

Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Cerit, ishal olan çocuklara sıvı olarak su, ayran ve taze sıkılmış meyve suyu verilmesi gerektiğini belirterek su kaybı konusunda dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı. İshal olan çocuklara bu dönemde bolca anne sütü de verilmesi gerektiğini aktaran Cerit, hastalık süresince muz, şeftali, katı besinlerden yağsız makarna, pirinç pilavı ve haşlanmış patates tüketilmesini tavsiye etti. Cerit, hazır meyve suları, şeker ve çikolata gibi besinlerin ishal döneminde tüketilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Cerit, kirli deniz ve havuz suları ishale neden olabildiğini hatırlatarak genel hijyene dikkat edilmesinin yanı sıra el temizliğinin çok önemli olduğunu aktardı. Cerit, ambalajlı ürünlere, açık büfelerde bulunan yiyeceklere dikkat edilmesi gerektiğini belirtirken buzlu içecekler içerisine konulan buzların yapıldığı suların temiz olmama durumuna karşı uyarıda bulundu.

DOĞAL YÖNTEMLER TERCİH EDİLEBİLİR

Yaz aylarından artma ihtimali olan burun kanaması durumundan bahseden Cerit, burun kanaması yaşayan çocukların başlarının geriye doğru atılmaması gerektiğini hatırlatarak burnu kanayan çocukların kafasının öne doğru eğilmesi ve burun kökünün bastırılması gerektiğini aktardı.

İsilik durumuna yönelik her gün ılık suyla banyo yapılması ve pamuklu ince kıyafetlerin giydirilmesi gerektiğini belirten Cerit, yaz aylarında sinek ve böcek sokma olaylarının sık yaşandığına işaret etti. Kimyasal madde içeren sinek ve böcek öldürücülerin kapalı mekanlardan çocuklara zarar verdiğini belirten Cerit, doğal koruyucuların ya da cibinliklerin kullanılması gerektiğini vurguladı.

Havuz yerine denizin tercih edilmesinin daha sağlıklı olabildiğini söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Cerit, havuzlarda cilt, kulak enfeksiyonları, hapatit A ve göz hastalıklarının sıkça neden olabileceğini hatırlattı. Bu nedenle denizin tercih edilmesinin bu tür enfeksiyonların riskini azalttığını belirten Cerit, havuz kenarında çıplak ayakla dolaşılmaması, kulaklara tıkaç konması ve havuz öncesi ve sonrası duş alınması gerektiği uyarılarında bulundu.

KAYNAK: AA, İHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x